Blog
Dijital Dünya Klavuzunuz
Ürün değil konsept satmak
"Ürün değil hikaye satın" demek te yanlış olmaz..
Son günlerde en çok karşılaştığımız konu e-ticarete girmek oluyor. Katlanarak büyüyen bu sektör tüm yatırımcı ve girişimcileri doğal olarak heyecanlandırıyor. Ancak yılalrdır e-ticaret altyapısı satan ve danışmanlık yapan bir ekip olarak bu filmi çok seyrettiğimizi ve onbinlerce lirasını bu yolda yok etmiş bir çok kişi gördüğümüzü söyleyebiliriz.
Evet, pandemi döneminde e-ticaret ciddi bir patlama yaptı. Hata bu büyüme, katlanarak artmaya devam ediyor. Peki bu her parası olan e-ticaret yaparsa başarılı olur mu demektir? Tabiki hayır.
Yeni yaşam şeklimiz olabildiğince uzaktan eğitim, uzaktan alışveriş ve uzaktan çalışma gibi alışkanlıkların hayatımızda daha çok yer almasını sağladı. Yani online işler büyümek zorunda..
Şimdi muhtemelen siz de online alışşveriş yaptınız ve asında bu durumdan memnun da oldunuz. Artık siz mağazaya gitmiyorsunuz, ürün size geliyor. Realitede durum gayet güzel. Şimdi olaya yatırımcı olarak bakalım biraz.
Önce alışveriş yaparken nasıl bir davranış sergilediğinizi düşünün. Bir ürünü almak için neler yaptığınızı, hangi tip sitelerden alışveriş yaptığınızı düşünün. Her alışverişinizin mutlak fiyat veya mutlak mantık üzerinden gerçekleştiğini söyleyebilir misiniz?
Kesinlikle hayır. Çünkü alışveriş %80 duygusaldır. Önce alışveriş yapar sonra bu harcamanızı bir mantığa oturtmaya çalışırsınız. Peki bu nasıl oluyor? İşte bunu anlarsanız e-ticarette başarılı olmaya bir adım daha yaklaşmış olursunuz.
Bir karar verip e-ticarete atıldınız. Çok önemli olsa da emin olarak ne satacağınıza karar verdiniz ve ürünlerinizi hem kendi sitenizde hem de online Pazar yerlerinde müşteriye sundunuz. Ve hatta işi hızlandırmak için bir ajansla çalışarak dijital reklama da çıktınız.
Ancak aylar geçmesine rağmen iş kendisini bile kurtarmayacaktır. Çünkü odaklandığınız tek şey ürün satmak. Peki başarılı satıcılar dijitalde bu işi nasıl yapıyor?
Çünkü onlar sadece bir ürün değil bir konsept satıyorlar. Müşteriler binlerce aynı ürün arasından alışveriş yaparken kendileri ile bağ kuran, bir hikayesi olan ve ürünü değil aldıktan sonra yaşanacak duyguyu satan kişiden alışveriş yapıyorlar. İnsanlar önemsendiklerini ve bununda hissettirilmesini istiyorlar.
İşte e-ticarete atılmak için önce yazılım ve hatta ürün araştıran muhtemel hüsrana uğrayacak girişimciler buraya dikkat etmelidir. Önce bu işin artık bilimsel yöntemlerle ilerlediğini, satece e-ticaret sitesi, ürün veya fiyattan ibaret olmadığınız anlamadan yola çıkmayın. Binlerce Lirayı yollara saçmak yerine gerekirse danışmanlık alın, en azından kendinize yatırım yapmış olursunuz.
Yani sözün özü, ürün yerine o ürünün kullanımından elde edilecek faydayı ve bu faydanın çevresel yansımalarını satamıyorsanız ve bunun tekniklerini öğrenmediyseniz, karanlık bir kuyuya para atmış olursunuz. İnsanlara o ürünü aldıkları zaman yaşayacakları duyguyu ve hissedeceklerini, ürünü gösterirken yaşatabilmek, o ürünü bir konsept dahilinde satmakla olur. Konsept satışında ise en önemli etken marka etkisi ve müşteri ile bağ kuracak bir hikaye ortaya koymaktır.
Her markanın bu konudaki tarzı kendisine özgü olarak gelişir. Ancak unutmayın insanların yaşadıkları duygular ortaktır. Umarız kafanızda bazı şeyler şekillenmiştir…